Kayıtlar

Temmuz, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İzmir Rüyası ve Bir Doğum Günü Hatırası

Resim
Doğum günümden beri bu sayfayı açıp uzun uzun yazamadım. İş temposu, tatil derken nasıl bugüne geldik hiç anlamadım. Uzun zamandır içimde bir İzmir sevdası vardı. Ama bir türlü gitmek nasip olmamıştı. Derken doğum günümde, arkadaşımla birlikte bir tur ayarladık ve sonunda yollara düştük. İlk gün; Denizli, Pamukkale Travertenleri, Hierapolis Antik Kenti, Salda Gölü ve Lavanta Bahçeleri derken, dolu dolu geçen harika bir gün yaşadık. Her şeyden, herkesten uzaklaşmak o kadar iyi geldi ki… Herkesi geride bırakmaya ne kadar ihtiyacım olduğunu orada fark ettim. Hiçbir şey düşünmemek, sadece gülmek, sadece “o anın” tadını çıkarmak... Meğer ne büyük bir lüksmüş. Günün sonunda yorgunluktan bitap düşmüş bir halde Denizli’deki otelimize yerleştik. Otelin en güzel yanı mı? Tabii ki klima! Allah’ım, nasıl bir nimettir o... Söküp eve götüresim geldi. Duş alıp yemek yedikten sonra sabaha kadar deliksiz bir uyku çektim. Ertesi sabah hazırlanıp kahvaltımızı yaptık, tekrar yollara düştük. Ama hâlâ uyku...

Kendini Kaybettiğin Değil, Kendini Bulduğun Yerde Kal

Ait olmadığın yerde durmak, ruhuna yük bindirir. Hayatın birçok döneminde kendimize ait hissetmediğimiz ortamlarda bulunurken yakalarız. Kalabalıkların içinde yalnız hissederiz. Yanımızdaki insanlar güleri, konuşur, ilgilenir gibi görünür ama içten içe bir şeylerin eksik olduğunu biliriz çünkü ait olmadığın bir yerde en yüksek ses bile seni duyamaz, en yakın sandığın insan bile seni anlayamaz. İnsan bazen sırf yalnız kalmamak için ''ya giderse?'', ''ya beni sevmezse'' zaten kaç kişi kaldı ki hayatımda?'' diye düşünüp kendini zorla bir yerlere ait kılmaya çalışır ama kendine şunu sormalısın: Orada kalmak sana neye mal oluyor? Ait olmadığın yer ruhuna iyi gelmez. Seni küçültür bastırır, değersizleştirir. Sana ''fazla'' diyenler aslında kendi azlıklarını gizmeleye çalışanlardır. Bu yüzden bazen en büyük iyileşme  gitmeyi göze alabildiğinde başlar. Cesaret bazen sadece bir kapıyı kapatmakla ilgilidir. Hayatımızda herkes kalıcı olmak z...

Musmutluuu yeni yaaşa giriş :)

 Kocamaaaaannn günaaaydııınnnn :))) Yoğunnn bir günün başlangıcındannn merhabalaaarrr :) Yarııınn bir yaş dahaa yaşlanıyorummm  heeey gidiii heeeyy :) Neyseee bugün Ankaradann kaçıyorum been önce İstanbullll Sonraa Denizliii Sonraaa İzmiiiirrrr Doğum günümdeee böyle bir hediye hiç beklemiyordummm detayları tatilden sonraaa kaçtım bennn :)

Yaraya Dönene Veda

 Çok uzun zamandır olmam gereken yolda ilerliyorum. Her şey yavaş yavaş iyiye gidiyor sanki. Sırtımdaki taşlardan birer birer kurtuluyorum, içimde hafifleyen bir şeyler var. Tam “şimdi oluyor” derken, bundan sadece üç gün önce, hayatımda bir zamanlar her şeyden, herkesten çok sevdiğim, uğruna gözyaşı döktüğüm, günlerce bir sesini duymak için çabaladığım… Hatta bir kere görebilmek için kilometrelerce yolu göze aldığım, ama sonunda içimde derin bir yara olarak kalan kişi, bir mesaj attı: "Cansu, seni çok özledim." Olduğum yerde duraksadım. Hayat beni o an bulunduğum yerden aldı, sürükleyip 8 Aralık 2018’e, onu tanıdığım güne götürdü. O mesajla dakikalarca bakıştım. Tepki veremedim. Ne hissedeceğimi bilemedim. Zaman durdu, kalbim sıkıştı, zihnim binbir parçaya bölündü. Saatlerce sustum. Ama sonra... sonra içimde sevgi değil, kızgınlık yükselmeye başladı. Kendime sordum: "Bu kadar zaman sonra, neden?" Neden lan, neden? O kadar çok geldim ki sana. Her şeyi, herkesi ...