İzmir Rüyası ve Bir Doğum Günü Hatırası
.jpeg)
Doğum günümden beri bu sayfayı açıp uzun uzun yazamadım. İş temposu, tatil derken nasıl bugüne geldik hiç anlamadım. Uzun zamandır içimde bir İzmir sevdası vardı. Ama bir türlü gitmek nasip olmamıştı. Derken doğum günümde, arkadaşımla birlikte bir tur ayarladık ve sonunda yollara düştük. İlk gün; Denizli, Pamukkale Travertenleri, Hierapolis Antik Kenti, Salda Gölü ve Lavanta Bahçeleri derken, dolu dolu geçen harika bir gün yaşadık. Her şeyden, herkesten uzaklaşmak o kadar iyi geldi ki… Herkesi geride bırakmaya ne kadar ihtiyacım olduğunu orada fark ettim. Hiçbir şey düşünmemek, sadece gülmek, sadece “o anın” tadını çıkarmak... Meğer ne büyük bir lüksmüş. Günün sonunda yorgunluktan bitap düşmüş bir halde Denizli’deki otelimize yerleştik. Otelin en güzel yanı mı? Tabii ki klima! Allah’ım, nasıl bir nimettir o... Söküp eve götüresim geldi. Duş alıp yemek yedikten sonra sabaha kadar deliksiz bir uyku çektim. Ertesi sabah hazırlanıp kahvaltımızı yaptık, tekrar yollara düştük. Ama hâlâ uyku...