Bahar Rüzgarı Değil, Polen Tokadı

 Her yıl baharın geldiğini kuş cıvıltılarından ya da tomurcuklanan ağaçlardan değil, burnumun bana verdiği sinyallerden anlıyorum. Polenlerin gizli habercisi gibi hissediyorum kendimi artık. Hani bazı insanlar baharda aşkla, enerjiyle dolar ya… İşte ben o sırada burnumla savaşıyor, gözlerimi ovuşturmaktan kırmızı panda gibi dolaşıyorum.

Olur olmadık her yerde bir hapşırık, bir göz kaşıntısı, bir burun akıntısı... Adeta vücudum “bahar geldi!” diye alarm veriyor. Dışarıda yürürken bir çiçekle göz göze gelmem bile burun spreyine koşma sebebim olabilir.

Ama en efsane dönem? Tabii ki pandemi zamanı. Otobüse biniyorum, üst üste üç kere hapşırıyorum, o an insanların gözlerinde gördüğüm o bakış… “Virüslü! Bu kesin corona, bir de otobüse binmiş, yazıklar olsun!” Herkes geriye çekiliyor, adeta görünmez bir çember çiziliyor etrafıma. Halbuki ben sadece “bahar alerjisi mağduruyum” demek istiyorum. Keşke alnımda bir yazı olsaydı: “Negatifim ama alerjim pozitif!”

Şimdi corona bitti belki ama ben hâlâ baharla savaştayım. Cebimde göz damlaları, çantamda burun spreyi, yastığımda mendiller... Evden çıkarken ilaçlarımı almazsam kendimi çıplak gibi hissediyorum. Gözümdeki kaşıntı bir yana, burnumla bir düet yapıyorum sanki; tıkan, açıl, hapşır!

Annem bir gün baktı çantama:
“Cansu, ne çok ilacın var! Yaşlılar gibi olmuşsun.”
Canım annem… Bu alerjik hassas bünyeyle genç kalmak mümkün mü? Evet, yaşlılar gibi oldum ama medikal donanımda resmen uzmanlaştım.

Bazen diyorum ki, bu alerjinin Nobel’i olsaydı kesin aday gösterilirdim. Baharın tadını doya doya çıkaran insanlara imreniyorum ama yapacak bir şey yok. Ben ve polenler arasındaki bu kadim savaş, her yıl tekrar eden bir sezondur. 

Neyse ki artık yalnız değilim. Belki sen de bu yazıyı okurken aynı dertten mustaripsin. O zaman sana sesleniyorum sevgili alerji dostu:
Yanındayım. Mendilini uzat, beraber hapşuralım. 

Yorumlar

  1. Bu yazıyı görünce aklıma yıllar önce benim yazım geldi :) Bir bahar alerjisi mağduru olarak seni çok ama çok iyi anlıyorum.

    Pandemi'den önce o kadar çok sitem etmiştim ki millete, tüm sinirimi atıp “Umarım bir gün sizde maskeyle yaşamaya alışırsınız sürekli maske takarsınız ve beni anlarsınız” gibi bir söylemde bulunmuştum. Nereden bilebilirdim ki bir kaç yıl sonra herkesin maskeyle gezeceğini :) :)

    happpşşşuuuuu

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Pazar Sabahı Hayallerin Peşinde

Kahveyle başlayan, umutla biten :)

Geçmişe özlem, geleceğe hasret…