Kahveyle başlayan, umutla biten :)

Günaaydıııınnnlaar efeniiimmm , günaayyydııınnn :)

Güne kahveyle başlayan, ama artık yorgunluğunu kahvenin bile alamadığı bir serüvenin içindeyim. Kahveyle aramda oluşan bağ, sigara ya da alkol bağımlılığına benziyor artık. Bu bir istek değil; düpedüz ihtiyaç. Laneet olsunnn :)

Eskiden 3'ü 1 arada kahvelere şeker atarak başlardım güne. Bende neymişim be düpedüz şeker içiyormuşum . Şimdi ise sade ve acı kahvenin sıkı bir tiryakisiyim. Damak zevkim mi değişti, yoksa hayat bana kahvenin bile acısını sevdirdi mi, bilmiyorum. 

Neyse, sabah sabah bu kadar uzun satırları sadece “kahve bağımlısıyım” demek için yazmadım aslında. Bugün güzel şeylerden konuşmak istiyorum. Biraz umut etmek, bu düzenin bir gün değişeceğine inanmak, yüzüme küçük de olsa bir tebessüm kondurmak istiyorum.

Anlık ruh halim de  biraz karışık — tıpkı Spotify listelerim gibi. Bir Tuğkan şarkısı başlıyor o şarkıyı dinlerken hissettiklerimi yaşıyorum tekrardan  sonra  bir Naim Süleymanoğlu filminde yapılmış şarkılar çalıyor kendimi onun gibi hissediyorum haha :) Ardından  “Çayır Biçiyorum Çayır” diye bir türkü başlıyor. İçimde ki her şeyi boşveren  gülüp eğlenen Cansu ortaya çıkıyor . Hahaha :) İkizler burcu da değilim ama niye böyleyim bilmiyorum.

Ama iyiyim, iyiyim... Korkmayın. :)

Bazen sadece yazmak istiyor insan. Ne hissettiğini tam tanımlayamasa da içindekileri dökmek istiyor. Belki okuyan birileri olur, “ben de böyleyim” der, bir nebze olsun iyi gelir. Belki de sadece ben okurum bu yazıyı ileride, “bak, ne hallermişim” diye bir gülümseme bırakır geçmişime.


Bugün kahvenin değil, umutların bağımlısı olalım. Hadiii Come onnn :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Pazar Sabahı Hayallerin Peşinde

Geçmişe özlem, geleceğe hasret…